Yoga ile tanışmadan önce her şeyi kontrol ettiğini sanır insan. Ta ki yoga matının üzerine oturup gözlerini kapatıncaya kadar. Nefes al, nefes ver, nefes al, nefes ver…Ve sadece nefesini izle dendiğinde 10 saniye için bile sadece nefesini izleyemediğini, düşüncelerini hiçbir şekilde yönetemediğini fark eder. Önce çok şaşırır, inanamaz ve sonra utanır bunu söylemeye. Çünkü sadece kendisi bunu beceremiyor sanır. Aslında herkesin sorunudur bu. Tüm sorunların gerisindeki gizli kalmış tek gerçek sorundur bu. Ve artık bu gerçek sorunla yüzleşme, tanışma vakti gelmiştir. Önce bununla yüzleşmek, kabul etmek gerekir. Sonra zihinle savaşmadan şefkatle onu izlemek, beklemek ve gözlemlemek gelir. Ve zamanla yaramaz bir çocuk olan zihin yavaşlamaya, söz dinlemeye başlar. Gerçek konumuna geri döner. Ve komut almaya başlar artık. O zaman anlar insan, kaderinin elinde olduğunu. Zihnimizi kontrol edemezken, dünyayı kontrol etmeye çalışmanın yok ediciliğini kavrar. Kaosu geride bırakır. Ve yaşamını düşüncelerin şekillendirdiği bir dünyada hayatın dizginlerini tekrar eline alır.
Beden, zihnin somut şeklidir. Zihin de bedenin soyut şeklidir. Bedeni şekillendiren zihindir, düşüncelerdir. Zaman, zihin…
